top of page
Ara

Keman ve Seramik İlişkisi

  • Yazarın fotoğrafı: F. İlayda ÖZBEBİT
    F. İlayda ÖZBEBİT
  • 8 Kas 2024
  • 2 dakikada okunur

Keman ve seramik… İlk bakışta tamamen farklı iki sanat dalı gibi görünseler de, bu iki alan arasında derin bir bağ ve ritmik bir uyum bulunur. Her ikisi de ustalık, sabır ve duygu gerektirir; her ikisi de sanatçının ellerinde can bulur. Keman, tellerin titreşimiyle havayı sararken, seramik çamurun formlara dönüşmesiyle toprağa şekil verir. Bu dönüşüm, her iki sanat dalında da sanatçının ruhunun kendini ifade ediş biçimidir.

Keman ve Seramikte Dokunsal Deneyim

Keman çalarken parmakların tellere ve yayı tutuşu, bir müzisyenin ellerinde anlam bulur. Tellerin üzerinde kayarken yayı yönlendirmek, adeta bir meditasyon halidir. Aynı şekilde, seramikle çalışırken çamuru ellerinizde şekillendirmek, onun kıvamını ve yumuşaklığını hissetmek gerekir. Kemanın telleriyle seramiğin çamuru arasında dokunsal bir benzerlik bulunur: her ikisi de sanatçının dokunuşlarıyla şekillenir ve canlanır. Seramikte parmakların çamurda bıraktığı iz, tıpkı kemanda parmakların tellerde bıraktığı iz gibidir; her bir hareket bir izdir, bir anlatıdır.

Ritmik Akış ve Müzikal Uyum

Bir keman eserinde notalar, belirli bir ritim ve ahenk içinde sıralanır; keman çalmak, tıpkı hayatın kendisi gibi, bir dalgalanma ve akış halidir. Seramikte ise şekillendirme süreci, sanatçının ellerinde doğal bir ritim yakalar. Çamuru çark üzerinde döndürmek veya elle şekillendirmek, elin ahenkli hareketleriyle çamurun yeni bir form almasını sağlar. Bu ritmik akış, seramik sanatında tıpkı bir keman solosu gibi, her hareketin bir sonrakine bağlı olduğu sürekli bir uyum ve akış yaratır.

Sabır, Azim ve İnce Ayar

Her iki sanatta da sanatçının sabrı sınanır. Keman çalmak, doğru notalara ulaşmak ve müziğin duygusunu aktarabilmek için uzun süreli çalışmayı ve ince ayarları gerektirir. Bir seramik eseri ortaya çıkarırken de, şekillendirme, kurutma ve pişirme gibi birçok aşamada büyük bir dikkat ve sabır gerekir. Çamurun çatlaması, yanlış sır uygulaması ya da pişirme sürecinde yaşanabilecek aksilikler, seramik sanatçısını sürekli olarak sabırlı olmaya davet eder. Bu zorluklar, keman çalarken doğru tonu bulmaya ve eserin duygusunu aktarmaya çalışan müzisyenin deneyimiyle özdeştir.

Sanatçının Ruhunu Aktarması

Keman ve seramik, sanatçının içsel dünyasını yansıtma yollarıdır. Keman çalarken sanatçı, müziğin içindeki duyguları, melodinin ardındaki hikayeyi hissettirir; seramikte ise sanatçı, elleriyle şekillendirdiği toprağa kendi içsel yolculuğunu aktarır. Kemanın sesi bir hikaye anlatırken, seramik de dokusuyla, formuyla ve hatta bazen bir sır çatlağıyla başka bir hikayeye dönüşür. Her ikisi de sanatçının ruhuyla yoğrulan eserlerdir, çünkü ne kemanın sesi ne de seramiğin formu, sanatçının iç dünyasından bağımsız var olabilir.

Zamanın Ötesinde Uyum

Sonuç olarak, keman ve seramik arasında görünmez bir uyum vardır. Her ikisi de geçmişten günümüze ulaşan, zamansız birer sanattır. Kemanın tellerinde, doğanın sesini yansıtan bir müzik var olurken, seramikte toprağın kadim bilgeliği şekillenir. Biri sesle, diğeri şekille var olur, ancak ikisi de özünde insan ruhunun yaratıcılığını ve estetiğini taşıyan sanatlardır.

 
 
 

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Guest
Nov 08, 2024
Rated 5 out of 5 stars.

güzel tespitler

Like

AnkaArt

Ankaart Seramik Atölyesi
Kımız At Çİftliği yanı, Çiniliköy, Kemalpaşa-İzmir

Tel: 0 (506) 124 2696   &   0 (507) 643 7492
mail: ankaart@mail.com

     

 

  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
İletişim

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

bottom of page